Melyaderesi Başkanlarından Ramiz Demirci’nin Türkiye Ormancılar Derneğine ait Orman ve Av isimli derginin Kasım-Aralık sayısı için kaleme aldığı yazıyı sizler ile paylaşıyoruz.
ÖRNEK BİR ÇEVRE MÜCADELESİ: ARI PADIŞAHI VE BAL ORMANI KURTULDU
Hemşin Bal Ormanının korunması için mücadele süreci 2018 yılı Aralık ayında başladı. Yöre Halkına tebligat yapılmadığından bir tesadüf eseri öğrenildi. Özel bir firma hazırladığı Proje ile Hemşin ilçesi Levent köyü Demirciler mahallesi yerleşim alanına 400 metre mesafedeki halk arasında ‘’Arı Padişahı’’ diye anılan mevkiden başlayıp Ceğalver dağının 99 hektarlık bölümüne taş ocağı tesisi kurmak istemektedir. Proje alanı flora ve fauna açısından çok zengindir. Bölge gürgen, kestane, çam, ladin, kayın, dağ karayemişi, ayı üzümü (likapa) ,orman gülü vb. odunsu tür çeşitliliğine sahiptir. Bununla birlikte geyik, dağ keçisi, karaca, ayı, domuz, çakal, kurt, tilki, sülün, kartal, atmaca, dağ tavuğu, bazı küçük kuşlar ve sürüngenlerin bulunduğu yaban hayvanları da bu bölgede yaşamaktadır. Ayrıca bölgeden akan derede nesli tükenmekte olan kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesi (semender) yaşamaktadır. Proje sahasında bulunan Melyat deresi (Balıklı Dere) Hemşin, Pazar ve Çayeli’ne bağlı 14 köyden geçmektedir. Ayrıca birkaç köyün içme suyu da bu bölgeden karşılanmaktadır. Bölge halkı tarafından organik tarım yapılmakta olup, halk Osmanlı döneminden beri de geçimini önemli ölçüde arıcılıkla sağlamaktadır. Maalesef, zengin doğal yaşamın bulunduğu bu bölge için ilgili kamu kuruluşlarınca masa başında hazırlanan bilgilere göre olur verilmiştir. Tesadüfen öğrendiğimiz bu Proje için itiraz süremizin dolmasına bir saat kala dava açarak hukuki süreci başlattık
Önce yöre STK’ları, Hemşin, Pazar ve Çayeli ilçelerine bağlı muhtarlar bilgilendirildi. Ortak basın bildirileri ile destekleri sağlandı. Arkadan Hemşin ilçesinde belki de Türkiye’de örneği olmayan bir çalışma ile iktidar ve muhalefet partileri “çevre ortak paydasında’’ bir araya getirilerek ortak basın bildirisi deklere edildi. Tema Vakfı ile temasa geçilip teknik destek alındı. Yine Türkiye Ormancılar Derneği ile irtibat kurulmuş ve Trabzon bölge yetkilileri Proje alanına giderek ve rapor hazırlayarak destekte bulunmuşlardır. Dört yıllık süreçte aralıklarla, Demirören Haber Ajansı (DHA) ve Anadolu Ajansı (AA) Rize temsilcilikleri ile temas kurularak bölge halkı ile çekim ve röportajlar yapılıp ulusal TV kanallarında yayın yapılması sağlanarak kamuoyu bilgilendirmesi ve desteği sağlandı. Aynı zamanda Rize ve Trabzon’da faaliyet gösteren yerel internet haber sitelerinde konu ile ilgili haberlerin yayınlanması sağlandı. Hukuki süreçle ilgili ilk mahkeme 25.04.2019’da Rize İdare Mahkemesince lehimize Projenin İptali kararını vermiştir. Karşı taraf Danıştay’a temyize gitmiştir. Danıştay mahkemeden
bilirkişi tayini istemiştir. Mahkeme kararında direnmiştir. Ancak Danıştay ikinci kez bilirkişi tayini istemiştir. Bunun üzerine Rize İdare Mahkemesi 7 kişilik bilirkişi tayin etmiştir. Bu arada tarafımızdan bölgenin faunası, florası, tarımı, suları ve tarihi bilgilerini ve görsellerini içeren 90 sayfalık bir kitapçık hazırlanarak, ilgili kamu kurumlarına, bilirkişi ve mahkeme heyetine verilerek bölge hakkın – da bilgi sahibi olmaları sağlanmıştır. Bilirkişi heyetinin bölge – de keşif yapacağı gün, müdahiller olarak keşfe katılıp heyete bilgilendirme yapılmıştır. Bilirkişi heyeti 07.10.2021 tarihli hazırlamış olduğu Projenin sakıncalı olacağı yönündeki raporunu Rize İdare mahkemesine sunmuştur. Rize İdare Mahkemesi 10.12.2021 tarihinde ikinci kez Projenin iptal edilmesi yönünde karar vermiştir. Karşı taraf tekrar Danıştay’a temyize başvurmuştur. Danıştay 13.04.2022 tarihli kararı ile Projenin iptali hakkındaki kararı onamış ve karar kesinleşmiştir. İnançla ve azimle çıktığımız bu yolda yöre halkı ile bütünleşip güç birliği yaptık ve hep birlikte başardık. Sürecin başından bu yana az sayıda da olsa konuyu siyasal zemine çekmek isteyenler, hizmete karşı mısınız, başaramazsınız vb. söylemlerde bulunanlar oldu. Ama biz bunları hiç dikkate almadan yolumuza devam ettik. Her insanın çevreye karşı sorumlu olduğunu düşünüyoruz
Anayasamızda ve uluslararası sözleşmelerde çevrenin doğanın korunup yaşatılması öngörülmektedir. Dedelerimizden Miras aldığımız doğamızı bizlerden sonraki nesillere taşımak bizim insanlık görevimizdir. Çevreye ve doğaya birlik ve beraberlik içinde sahip çıkılarak yaşatılması dileği ile..
Ramiz Demirci
Çevre Aktivisti,
Hemşin-Rize,
ramizdemirci7@gmail.com
