DOLAR 32,2855 0.04%
EURO 34,7325 -0.02%
ALTIN 2.402,140,09
BITCOIN 2034002-0.69422%
Rize

HAFİF YAĞMUR

03:09

SABAHA KALAN SÜRE

FIKRALARIMIZ

ALKOL KONTROLÜ

Trafik memurları bir gün, trafik kontrolü yapıyorlarmış. Karşıdan gelen Temel ile Fadime’yi gören komiser hemen arabayı durdurmuş. İkisini de emniyetkemeri takılmış görünce,- Ya beyefendi bu gün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz, bu yüzden size 500 milyon ödül veriyoruz der. “Ama merak ettik bu parayla ne yapacaksınız. Temel sevinçle – “Ne yapacağım hemen gidip kendime bir ehliyet alacağum der. Komiser şaşkın şaşkın – “Ne ehliyetiniz yok mu der, Fadime olayı toparlamak için, kusura bakmayın memur bey temel içince ne dediğini bilmez” der. Komiser daha da şaşkınlıkla- “Ne bir de içkili misiniz diye haykırır. Arkadan yaşlı adam öne atılır ve- “Ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalum başumuza bi iş gelir diye. Komiser neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdruste koşa koşa gelerek- “Ne oldi geçtuk mi sınırı”der.
PİJAMA
Temel Dursun’a misafirliğe gitmiş. Fakat bi zaman sonra bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlamış. Dursun – “Temel bu akşam gitme, çok yağmur yağıyor. Burda kal yarın gidersin.Yoksa çok ıslanırsın” demiş. Temel kabul etmiş. Bir ara Temel ortalıktan kaybolmuş. Sonra kapı çalmış. Kapıyı açan Dursun Temel’i sırılsıklam karşısında görünce şaşkın bi halde sormuş: – Ula Temel bu ne hal? Temel de – “Haçan pijamalarımı almağa cittum” demiş.
PAPAĞAN
Fadimeyle Temel buluşmaya gitmişler. Fadimenin elinde birde papağanı varmış. Temel sormuş:- Hangi dili konuşaği bu kuş? Fadime:- ze ingliş. lafğanse. a capan

Temel:- Lazca bilmiyor mu? Fadime: -Bilmiyor Temel: -Ha ha haa ula boşuna büyütmüşsün o kadar burunu

 

SIRA
Temel otobüse binmek için bilet alacakmış bilet bayisinin önüne gitmiş ve ufak ‘n’şeklinde bulunan pencereden içeriye doğru eğilerek,- Beyfendi bir otobüs bileti verirmisiniz demiş.Gişedeki adam lütfen sıraya geçermisiniz diye seslenmiş temele. Temel şaşırmış çünkü sırada kimse yokmuş. Temel tekrar gişedeki adama; – Arkadaş bir bilet istiyorum demiş adam biraz daha sestonunu arttırarak sıraya geçin demiş.Temel şaşkın bir halde.- Tekrar yav kardeşim bir bilet verirmisin demiş adam bu sefer yüksek sesle sıraya geç be kardeşim demiş. O arada temelin beklediği otobüs gelmiş ama temel hala bileti alamamış.Temel yine; – Etme kardeşim ver bileti daa otobüs geldi demiş. Adam yav sıraya geç dedik ya deyince artık temel zivanadan çıkmış ve ‘n’ şeklindeki pencereden adama sağlam bir yumruk oturtturmuş. Adam; – Ne kim vurdu lan bana kim o lan diye başını’n’şeklindeki camdan dışarıya çıkarıpkarşısında temel’i görünceTemel; – Ben ne bileyum uşağum baksana sırada bu kadar adam var kim bilur kim vurdu saaa.

 

MATEMATİK
Trabzonlu Temel Ağa’nın sevgili torunu Eda’ya verilen ödev ile başı derttedir…Eskişehir’e göç eden “teğerli arkadaşu” Niyazi’ye başına gelenleri yazar:
Niyazicuğum. Hani benim küçük torun var ya. Geçen akşam, geturdi ödevini önüme koydi. Bi yandan da ağlay. Zaten dertlerini hep bağa açar.Dedi ki; “habunlari anliyamadum. O yüzden da yapamadum. Yarin öğretmen beni dövecek.”
Dedum ki; “Ağlama uşağum, bunun içun öğretmen adam dövmez. Simdi oni çözeruk.” Ne mümkün Niyazi kardaşum:Bi tirenlan, bi otobos ayni istasyondan kalkmislar. Tiren otobostan üçte bir daha hizli gidiy. Otobos iki yerde onbeşer dakka istirahat vermis. Tiren da bi yerde durmiş, 20 dakka su almiş. Otobos saatte 60 kilometro gidiymiş. Tiren 5 saat sonra gideceği yere varmiş. Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmiş. Ograstum yapamadum. Uşak ağlay. Derken bubasi geldi. O da çözemedi. Diyrum oğa ki, “damat, senun taniduğun tahsilli bi otobos şofori var ise oğa soralim, belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben uşağı şoforler cemiyetine götüreyum. Onlar arasinda belki tirenle yaris etmis bi sofor vardur da bize nasihat verur.” Ha, biz bi yandan da uşağa tireni tarif ediyruk. Tiren görmemis ki… Ne anasi görmis, ne bubasi. Ben da bi tek askerlukte Erzurum’dan Sivas’a gittiydum. Neysa kardasum, o gece çok kızdum. Diyeceksun ki niye? Uşak daha incir ağacından duti ayiramay; mezgiti gosteriyrum, hamsi diy; efendum, yumurtanun fabrikada yapilduğuni sanay. Biz gelduk araba yariştiriyruk.Yani efendi, otobos saatinda varsa ne olur, geç varsa ne olur? Gurbetten yolci mi bekliysun? Eğer varacagi saat onemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler saga otobosun ineceği zamani.. Bu kadarluk mesele içun sabiyi subyani niye telef edersun? Uşacuklarda şarkı yok, türki yok, oyun yok; dayamis matamatigi. Ayuptur…
LAZ OLDUĞUN İÇİN

Temel ilkokulun 1.sınıfına başlar,ilk gun koşa koşa eve gelir ve annesine Anne anne! öğretmen bugün okulda sayıları oğretti, herkes 9’a kadar sayabildi ben tam 14’e kadar saydım , laz olduğum için mi ?Annesi: Evet yavrum laz oldugun için. Temel cok sevinir, 2.gun okula gider ve yine koşa koşa gelir ve annesine Anne anne! öğretmen okulda alfabeyi öğretti, herkes d’ye kadar öğrendi ben h’ye kadar öğrendim laz olduğum için mi? derAnnesi: Evet yavrum laz olduğun için. Temel artık yerinde duramaz ertesi gun okuldan acayip mutlu bir şekilde gelir ve annesine Anne anne bugun okuldaki arkadaslarımla boylarımızı karşılaştırdık,herkesinki 80-90 cm benimki 160 cm laz olduğum icin mi? derAnnesi: Hayir yavrum onlar 6 yaşında sen ise 16 yaşında olduğun için.
YARDIM
Temel ıssız dağlarda gezerken ayağı kayar ve bir uçurumdan asağı düşerken, yamaçtan dışarı doğru büyümüş bir ağaca zorlukla tutunur.tek eli ile asılı vaziyette başlar bağırmaya “KİMSE YOK MİDUUUURKİMSE YOK MİDUUUUR!”yakınlarda sesini duyacak kimse yoktur. Temel saatlerce aynı pozisyonda bağırmaya devam eder.”KIMSE YOK MIDUUUUR ! KIMSE YOK MIDUUUUR!”Aslen keyfine düşkın olan bu kulunun zor durumunu ve feryatlarını duyan Tanrı dayanamaz ve gik gürlemesini andıran bir ses duyulur”EEEY KULUM TEMEL SEN DE BİLİYORSUN BUGÜNE KADAR BENİM EMİRLERİME PEK RİAYET ETMEDİN, RAKI İÇTIİN, KUMAR OYNADIN, BAŞKASININ MALINA GÖZ DİKTİN, ÇAPKINLIK YAPTIN. ANCAAAAK ŞU HALİNE DAYANAMADIM VE SANA BIR SANS DAHA VERMEK İSTERİM. EĞER İYİ BİR KUL OLMAYA SÖZ VERİRSEN SENİ KURTARACAĞIM!”
Ses kesilir. Bir sure daha sessiz kalan Temel başlar tekrar bağırmaya:”BAŞKA KİMSE YOK MİDUUUUUR!BAŞKA KİMSE YOK MİDUUR!”
CESET
Temel le dursun gece bekçileriymis.Tam konservatoryumun onunden gecerlerken orada bir adamin olu yerde yattigini gormusler. Temel telsizi acmis tam polise bildirecekken dursuna demis: Ula konservatoryum nasil hecelenir? o da demis bilmiyorum..Temel de o zaman bu oluyu eczanenein onune cekelim…
PİLOT TEMEL

bir gün temel uçak pılotu olmuş.giderlerken uçağın sağ kanadı yanmış.sonra temel demiş;kaptanınız temel konişiyi sakın telaş etmeyun demiş.sonra aradan beş dakka geçmeden uçağın sol kanadı yanmış.sonra temel;kaptanınız temel konişiyi sakin telaş etmeyun demiş.sonra uçak düşmeye başlamış.temel;kaptnınız temel konişiyi şimdi atlaya bilirsiniz, demiş.

 

PENGUEN
Temel ile dursun Bir gün Sokakta bir penguen bulmuslar ve onu karakola göturmusler komser onlara bu hayvanı cabuk hayvanat bahcesine göturun demiş. aksama doğru komser pencereden dısarı bakarken temel İle dursun pengueni ortalarına almıs gezdiriyorlar.Komser pencereyi acıp demişkiKomser-‘Ula usaklar ben size o hayvanı hayvanat bahjcesine götürün demedim miTeme ile Dursun kızgın bi sekil deTemel ile Dursun-‘tamam da göturdük simdide sinemaya götüreyruz demişler

“Z” HARFİ

Temel mahkemede hakimin huzuruna geçmiş hakim sormuş oğlum ismin ne temel fakat *z* si yok demiş. hakimde eeeee oğlum *temel*isminde zaten *z* harfi yoktur. demiş. temelde hemen karşılığını verir.. ,,ee biz ne dedik ,
GARAJ
hava çok karlı radyo’dan her gün yayın yapılıyormuş – Bu gün yollar karlı yolların buz tutma ihtimali var o yüzden sağ taraftan gidin yada sol taraftan gidin. Temel bu yayınlara göre sağ ya da soldan hareket ediyormuş.Yine yağışlı bir gün radyo yine yayın yapıyormuş radyodaki kadın – Bu gün yollar yine buzlu tam şu taraftan gidin derken yayın kesilmiş. Temel’de yanında oturan Fadime’ye dönmüş
-Haçen kadın açikleme yapemadu yayin kesuldu şimdi arabayu ne tarafe çekelum Fadime hemen cevap vermiş;- Uşağum bu gün bırak araba garajda galsun
ÖKSÜRÜK
Temel ile Dursun doktora gitmişler. Dursun öksürüyor, Temel ise kabız imiş. Doktor bunlara birer şurup vermiş fakat şişeler karışmış.Doktor bir hafta sonra kontrole gelmelerini istemiş. Bir hafta sonra Dursun doktora gitmiş. Doktor “nasıl oldun, öksürüğün geçti mi?” diye sormuş. Dursun ise “Toktor pey haçan cesaret edup te öksüremeyrum” demiş
BEBEK
Temel komutandan izin istemiş ve eklemiş:-Çocuğum olacakta!Komutan:-Ne zaman? demiş. Temel:-İzin verirseniz eve gittikten 9 ay sonra demiş.
YEMEK
temel birgün ispanyaya gitmiş bir arkadaşının tavsiyesi ile bir restuaranta girmiş ve bana engüzel yemeği getirin demiş garsonun getirdiği yemeği temel afiyetle yemiş ve garson bu yemeğin ne olduğunu sormuş garsonda boğanın testisleri demiş ve temel ispanyadan ayrılıp türki yeye dönmüş daha sonra temel işleri nedeniyle tekrar ispanyaya gitmiş ve aynı lokanta ya yemek yemek için girmiş ve aynı yemeği sipariş etmiş garson yemeği getirdikten sonra temel afiyet ile yemiş yedikten sonra garsona sormuş demişki ya garson bey buseferki biraz küçüktü demiş garsonda temele e! her zaman matador kazanacak değilya demiş
BULGU
temel bilim adamı iken temeli dünya bilimadamları toplantısına çağırırlar. avrupalı bilginler başlar;bizim yaptığımız kazılarda 25m. aşşağı indik ve telefon koabloları bulduk. demek ki bizim atalarımız telefon kullanmışlar diye övüne övüne konuşmuşlar.sıra bizim temele gelir;biz yaptığımız kazılarda 50m. aşşağı indik bişey bulamadık, demek ki bizim atalarımız cep telefonu kullanmışlar”demiş.
EYALETLERİN HİKAYESİ

Temel ile Idris cok eskiden bir yolculugacikmislar.Temel’in arkasinda saz, Idris’in sirtinda azik, Asya’yi gecip, Amerika’ya gelmisler. Burda dolasirken birden etraflarini kizilderililer sarmis.Napicaz derken Temel:-“Ben sazimi cikartip caligim, bunlar boyle birsey gormemislerdir,”deyip baslamis saz calmaya. Temel’in saz calisini duyan butun kizilderililer son hizla kacmislar.Bunun uzerine Idris:-“Buraya bir tek saz yetti, buranin adi TekSaz olsun” demis.Gene yola koyulmuslar. Bir gun yine kizilderiler etraflarini sarmislar,Temel gene ayni taktik saz calmis. Sazi duyan yerliler iyicene sinirlenip uzerlerine yurumeye baslamislar Temel ile Idrisin.Bunun uzerine Idris guzel bir yellenmis. Kokuya dayanamayan kizilderilerin hepsi vin. Temel:-“Buranin adi da Laz VeGaz olsun bari,” demis.Dolasmaya devam ederlerken gene kizilderililer saldirmislar. Temel baslamissaza, ama sazi duyan kizilderililer cok sinirlenip almislar sazi, Temelin uygun bir yerine monte etmisler ve gitmisler. Bunun uzerine Idris: -“Buranin adi da ArkanSaz olsun”.
KILÇIK
Temel bir gün trene binmiş.hamsilerini çıkarır kılçıklarını bir yana etlerini bir yana ayırır.etlerini poşete sarıp camdan atar.kılçıklarını ekmeğin arasına koyup yemeğe başlar.karşısındaki adam şaşırır ve ‘niye etlerini attın kılçıklarını yiyorsun’der.

Temel’de karadenizliler kılçıklarını yedikleri için akıllıdır der. adam imrenir bir tane kılçıklı ekmek ister.Temel olur ama tanesine ‘500bin’ isterim der.

Adam ‘tamam’ der ve 5 tane yer. Tabii çok hoşuna gider. Sonra’yahu beğendim yedim ama sana 2,5 milyon verdim, hamsinin kilosu zaten o kadar’der.

Temel’in cevabı ‘bak gördün mü? akıllanmaya başladın’olur.
SAVAŞ HİLESİ

trabzonlularla kayserililer savaş yapıyorlarmış. kayserililer trabzonlularda temelle dursun çoktur diyip bağırıyorlarmış kalkanı vuruyorlarmış bizim temelle dursunun da bu aralar kulakları pek duymazmış. o yüzden trabzon ordusunda tek temelle dursun onlar kalmış. dursun demişki bizde ahmet diyelim kalkanı vuralım mehmet diyelim kalkanı vuralım demişler bağırmaya başlamışlar ama kimse kalkmamış . bu arada temelde yerde 500.000TL bulmuş ve cömert davranarak ha bu 500.000TL kimundur daa diye bağırmış ve herkez ayağa kalkınca kayserililerin hepsi vurulmuşlar . (savaşın galibi bizim trabzonlulardır daa)
FREN Sistemi

Bir gün Temel,İtalyan ve Fransız fren testi yapıyorlarmış.İtalyan Ferrari ile duvara 1cm kala durmuş. İtalyan: Benim arabamda ABS var demiş. Fransız Audi ile duvara 1mm kala durmuş. Fransız:Benim arabamda ASR var demiş.Sonra Temel Doğan ile duvara geçirmiş.Temeli kan revan içinde arabadan çıkarmışlar. İtalyan ve Fransız:Senin arabanda hangi fren sistemi var demişler.Temel:Benim arabada ASD (Anasını Satsan Durmaz)sistemi var demiş.
ALTIN PİSUVAR

Bir gün Temel eglenmek için bir yer ariyormus. Daha önceleri barlara gidiyormus fakat simdi gidecek farkli bir yer ariyormus. Bir arkadasi ona Sari Bar adli bir yer önermis. Oda gitmis fakat diger yerlerden hiçbir farki yokmus. Neyse demis içkisini içmis tuvalete gitmis . Bir de ne görsün altin bir pisuvar var. Cok sasirmis daha sonra pisuvara iseyip gitmis.Obür gün yine gelmis ve içkisini içip tuvalete gitmis. Bir de ne görsün altin pisuvar yerinde yok. Barmene gidip “Tek farkunuz altun pisuvardu, sinci o da yok” demis. Barmen barda oturan iri yari adama “Necmi abii senin saksafona iseyen adam geldi” demis.

 

BALIK AVI

Temel Kuzey Kutbuna gider. Buzda balik avlamak çok popüler oldugunu duyar, hemen kendine bir olta alir ve buldugu ilk genis buzlu alanda ise girisir.

Tam buzu kirmaya çalisirken gümbür gümbür bir ses duyar:”Orada balik bulamazsin!”.Ne oldugunu anlamayarak etrafina bakinir ama sesin nereden geldigini çözemez. Biraz ileriye gidip tekrar buzu kirmaya çalisirken ayni ses yine duyulur:”Sana söyledim geri zekali, orada balik bulamazsin!!”. Temel korku içinde basini yukari kaldirir ve dehset içinde sorar:”Tanrim? Sen misin?”.Ayni ses cevap verir: “Hayir, ben buz hokey sahasinin bekçisiyim”
 KOLA MAKİNASI

Temel kola makinalarinin birinin karsisina geçmis, jeton atip kola aliyormus.jeton atip kola aliyomus jeton atip kola aliyomus.yanina kendi halinde bir adam gelmis ve;-‘ha temel ne yapiyursun da’demis. temel’de; -‘karisma usagum sansim yaver gideyur’ demis
BURASİ AMERİKA

Temel Dallas’daki kuzeni Dursun’u görmeye gitmis. Dursun Temel’i havaalaninda karsilamis. Beraberce disari çikmislar. Temel bir bakmis 10 metre boyunda bir limuzin! “Uyyy, amma da büyük bu,da!”Dursun hafifçe gülmüs. “Temelim burası Amerika! Bura da herbirsey büyük!” Yola çikmislar, Dursun’un çiftliğinin kapisindan içeri girmisler. Git git bir türlü eve varmiyorlar. Temel saskinlik içinde: “Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!”Dursun gene hafifçe gülmüs. “Temelim burasy Amerika! Burada herbirsey büyük!” Neyse, aksam olmus, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun’u taa uzaktan zor seçiyor. “Uyy!” diye baaarmis. “ammabüyük masa, da!” Dursun’un sesi gelmis “Temelim burasi Amerika! Bura da herbirsey büyük!” Yemekten sonra Temel’in tuvalete gitmesi gerekmis. Dursun: “Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapi” diye tarif etmis. Temel alt kata inmis ama sol yerine sagdan üçüncü kapiya girmis. Orasi evin havuzunun oldugu yermis.Heryer karanlik oldugu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düsmüs. Can havliyle bağırmaya baslamis:

“Sifonu çekmeyiiin!!Sifonu çekmeyiiin!”
AYNI YERDE

Temel uzun zamandir görmedigi arkadasi Cemal’le Istanbul’da  karsilasinca :  – Usak nasilsun pakayum?   – Iyiyum…   – Çocuklarin nasildur?   – Onlar da iyidur.  – Peki karin nasildur?   Temel böyle sorunca Cemal’in birden yüzü degisir…Temel  arkadasinin karisinin geçen yil öldügünü hatirlayip hemen söyle der:  – Yani hala ayni mezarda mi yatiyii?

 

TEMEL’İN GAZETESİ

Temel bir dag basinda oturuyormus ve en büyük zevki günlük gazete okumakmis fakat tembelmis ve gazete alabilecegi tek yer oturdugu dagin etegindeki bakkalmis.Bu is icin hep Fadimeyi gönderirmis. Fadime birgün sıkılmıs ve pazartesi günü 7 tane o günün gazetesinden almis. Ve pazartesi günü bir gazete verip digerlerini saklamis. Ertesi gün Temel gazete isteyince dün aldigi gazetelerden birini ben cikiyorum deyip islerini hallettikten sonra cikarip vermis. Çarsamba günü yine Temel gazete istemis Fadime yine islerini halledip temele gazeteyi vermis. Persembe günü yine Temel gazete istemis Fadime yine vermis. Aksama dogru Temel Fadimeyi cagirip “Fadime” demis. “Dünyada ne salak insanlar var;dört gündür ayni adam ayni yerdeki agaca arabasini carpiyor”.


RANDEVU

Temel, Dursun’la şafakta köprü altında buluşmak için anlaşmışlar.Temel demiş ki, yatsiya cadar celdim celdim,celmeüm cidersun

 

TREN 

Temel ve iki arkadasi istanbul’dan Trabzona’a gitmek üzere tren garina giderler. İlk Trabzon treni 1 saat sonradir, bileti alirlar. Ne yapalim bir saat diy düsünürken yemege gitmeye karar verirler. Yemekte sohbet, muhabbet saate bir bakarlar ki 1 saati geçmis. Hemen kosarlar tren garina ama tren gitmiş. Yine bilet alirlar 1 saat sonrasi için. Ne yapalim vakiti nasil geçirelim derken kahveye giderler. Çaylar kahveler sohbetler uzar da uzar ve saate baktiklarinda 1 saat olmasina 5 dakika vardir. Hemen kosarlar gara ama trene yetisemezler.Giseye gidip sorarlar yineTrabzon’a gidicek tren varmi diye.Gisedeki adam”Bakin bu son tren eger bunuda kaçirirsaniz Trabzon’a bugün dönemezsiniz” der .Bileti alırla yine sikilmislar ne yapalim derken pastaneye gitmeye karar vermisler. Pastalar, kekler, çörekler muhabbet derken saate bir bakmislar ki 1saat olmak üzere hemen kosmuslar gara. Tren yeni hareket ediyor, içlerinden biri uzun ilk vagonu yakalamis, digeri orta boylu son vagona tutmus. Tren gitmis,Temel oturmus yere baslamis gülmeye. Gise memuru yanina gelmis. “Sen ne garip adamsin. 3 tren kaçirdin, arkadaslarin gitti, sen kaldin, aglayacagina gülüyorsun be adam.Temel : “Uy hemserum onlar beni geçirmeye geldiydu ben ona güleyrum”demis.


ÇÖLDE

Temel colun ortasinda susuz kalmis. Birden cin gelmis uc dilekte bulunmasini istemis. -Su. -Bir sise buz gibi su gelmis. Cin, -Bu sise hic bitmez.Bittikce kendiliginden dolar, obur dileklerin neydi?Temel,-Bu siseden iki tane daha.


TEMEL FOTOGRAFCIDA

Temel bir gün fotoğrafını çektirmek istemiş. Fotoğrafçıya; – Ben fotograf çektirmek istiyorum. Lakin vesikalık olmayacak.Fotoğrafçı;- Olur efendim. 24 çarpı 32’ye ne dersiniz? Temel;-432 eder de, haçan punin konimuzlan ne alakasi vardur?

 

PİLOT
Temel ile Cemal pilot olmaya karar vermisler.Bu amacla kursu bitirip diplomalarini almislar.Ve ilk seferlerini yapmak üzereucakla havalanmislar. Inise gececekleri sirada Temel, Cemal’e dönüp:-Simdi kuleden haber geldi..Bu hava limaninin pisti oldukca kisaymis. Bu yüzden tekerlekler yere deger degmez, frenlere sonuna kadar asil
ki, pistin disina cikmayalim, demis. Az sonra inise gecmisler.Tekerlekler yere deger degmez, Cemal frenlere asilmis.Ucak kil payi pistten cikmadan durmus.Temel alnindaki terlerisilerken Cemal’e dönüp :-Bu ne bicim pist? 50 metrelik yerde ucak durur mu? Cemal basini ikiyana sallayip cevaplamis: -Haklisin Temel..Bir de su yanlara baksana..Eni de en az 10 km.var….


KARADENİZLİ BİR BABADAN OGLUNA MEKTUP

Uy sevgili usagum!Allah’in selami tabiidur. Mektubu cok yavas yazayrum, cunkim bilirum ki, cabuk okuyamazsun.. Benden yana sual edersen, Allahuma pin sukur iyiyum, yeni pir is puldum.. Emrimde yuzeyakin adam var, hepsi de sessuz sedasuz, kendi hallerinde. Ne is puldugumu soraysan soyleyecegum patlama, mezarluk
pekcisi oldum.Bacin Emine bir usak doguracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli
degil. Hacan o yuzden saga dayi mi oldin, teyze mi oldin soyleyemeyrum.. Temel emicen de tukkan actu, o da otuza aldigini yirmipese verir, surumden kazaniyormus oyle dedi..Bizim koye findukcularin Temel’i muhtar sectuk, akillu usak da. Gecen gun hepimizu zelzeleye karsi asi etturdu. Temel akilludur, hemde durusttur..Gecenlerde bir taksinin soforu koye varmis, muhtari arayu, meger yolda pir tavuk ezmus sahibini soraymus.. Muhtar Temel tavuga pakmis, hapu bizden degildur,pizum koyde yassu tavuk yoktur, demis.. Senin kucugun Memet cok akullu bir usak cikti. Gecen gun tepeye varmis,elinde bir ip sallayup duriy.. Anan, uy usagim ne edeysun orada demis.. O da heva turumuna bakayrum demis. Cektum oni aksam karsuma, anlat bakayum su hava turumu isinu dedim. Anlatti, meger ip sallanunca havanin ruzgarli oldugunu, ip islaninca da yagmur yagdigunu anlaymis.

Cok akillu usak vesselam. Sen o yasta boyle akillu degildun! Yaa iste boyle usagum.. Memlecetten saga pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazayrum.. Baki Hudaya emanet ol.Baban Not: Mektupa para koyacaktum, ama gec akluma geldu, zarfu kapatmisum


TEMEL ATMA TÖRENİ

Adamin biri bir gün Karadeniz Bölgesi’nde gezmeye gider. Arabasiyla ilerlerken bakar bir uçurumun kenarinda muhtesem bir manzara ve de bir grup yöreli davul zurna kemençe horontepiyorlar. Çeker arabasini ve baslar seyretmeye, ama o da ne… Adamlar bir tur atip geliyorlar uçurumun basina ve halayin basindakini atiyorlar asagiya…Sonra bi tur daha ve yine bi adam asagiya…Turist dayanamaz yaklasiryanlarina ve sorar:- Kardesim ne diye atiyosunuz adamlari asagiya?

Içlerinden biri cevap verir:-Haçan biz burada Temel atma töreni yapayruk…….


PROVA 
Temel iş için gittiği bir şehirde birkaç günlüğüne bir otele yerleşmiş. Akşam yatma vakti yatağa girdiğinde yan otel odalarının birinde büyük bir gürültü. Temel rahatsız olduğundan uyku tutmayınca gidip uyarmak istemiş. Kapıyı çalıp, durumu anlatınca kapıyı açan; – Kusura bakmayın biz müzisyeniz yarın bir konserimiz var da prova yapıyoruz. Anlayışla karşılamış Temel, ve geri dönmüş. Ertesi gün yine aynı gürültü ve yine uykusuzluk. Tekrar gitmiş ve kapıyı çaldığında yine aynı cevapla karşılaşmış ve yine anlayışla karşılaşmış. Bu durumlar birkaç gün bu şekilde sürmüş. Bir gün akşam müzisyenlerden gürültüye devam ama kapıyı çalan yok. Merak etmişler;

-Bu Temel’e bir şey oldu galiba Kapısını çalmışlar Temel’in ama kapıyı açan yok. Bir yolunu bulup içeri girmişler. Yatak odasından Temel’in tuhaf sesleri geliyor. Yavaşça yaklaşmışlar Temel yatağın üzerinde mastürbasyon vaziyetlerinde. Biri dayanamamış sormuş:

-Arkadaş bu ne vaziyet? Temel de; -Bugün prova yapiyrum, haçan yarin hepinizun anasini….


VAMPİR TEMEL

Bir tepenin ardında 3 tane vampir duruyormuş.. Adları Hank , Frank ve tabii ki Temel .. Hank benim karnım acıktı bir şöyle uçayım da karnımı doyurup geleyim demiş . Bu uçmuş bi 15 dk sonra geri gelmiş ağzı burnu kan içinde Bizimkiler nerden buldun? diye sormuşlar . O da”Şurda sıralı ışıklar var ya demiş işte orda tombik bir kadın yatıyordu .. Daldım başta çok debelendiama sonunda teslim oldu” demiş .. Frank da ben bi karınımı doyurayımdeyip o da uçmuş. Oda 15 dk sonra geri gelmiş ..Tabii ki onunda ağzı burnu kan içinde! Ona da sormuşlar nerden buldun diye. O da “Şurda 3 tane ışık var ya demiş, işte orda bi adam buldum bende onun kanını içtim geldim demiş . En son bizim Temel bende karnımı doyurup da geleyim demiş .. O da uçmuş fakat hemen gelmiş, üstelik ağzı burnu kan içinde. Bunlar merak edip sormuşlar sen ne kadar hızlısın bu kadar çabuk nasıl buldun demişler . Bizim Temel de “Şurda direk var ya demiş gördünüz mü?” Onlar da evet demişler . “He işte ben o direği görmedim de”

 

ORMAN
Temel’le Dursun ormanda uyuyorlarken bir ara Dursun Temel’e sesleniyor: -Temel, ormanin guzeligine bak!. Temel: -Agaclardan goremiyorum ki.
AH ŞU MEDYA!

Temel bir gun hamama gider Herkezin uzerinde pestemal vardir ama temelin
uzerinde bir gazete kagidi sarilidir …. Temel e sorarlar – Temel hayirdir niye pestemal degilde gazete kagidi.

Temel cevap verir: -Oglum medya herseyi buyutuyor..
TEMEL VE ÇOBAN

Bir gün dagda gariban bir çoban zengin agasinin yüzlerce koyununu otlatirken yanina birisi yaklasmis. Temel: – Hey hemserim kolay gelsin. Sana burda kaç koyun oldugunu söylersem banabir koyun verirmisin. Gariban çoban biraz düsünmüs ve aklindan “Ulan ben bile burada kaç koyunoldugunu bazen sasiriyorum bu adam nerden bilecek demis” ve Çoban: – Tamam bilirsen al bir tane koyunu götür.

Temel: – Tam 548 koyun var. Çoban: – Hemsehrim dogru bildin. Bir koyunu al götür.Tabi o adam gitmis koyunlarin arasina dalmis ve en irisini sirtlamis götürürken çoban  seslenmis. Çoban: – Hey…! dur bakalim bende senin nereli oldugunu bilirsem koyunu geri birakacak misin. Temel kabul edince coban: – Sen Trabzon’lusun. – Peki nereden anladin? – 548 tane koyun içinden davar köpegini sirtlayip götüren Trabzonludan
baskasi olmaz da ondan.


TEMEL’İN İCADI 
Temel 1 sene çalismis bir alet yapmis. Alet bir karis sopa ucundada bir jilet ve bir peynir bunu Ankara’ya götürmüs tescilletmek için. Demisler bu ne Temel anlatmis fare kapani. Fare sopanin üstünden gelecek peyniri yerken boynu kesilecek demis. Herkes demiski kesmenin olabilmesi için hareket lazim demisler ve Temel gitmis. 1sene sonra gelmis ayni alet ucunda peynir yok bu nasil çalisir demisler. Fare gelecek peyniri göremeyecek nerden benim peynirim deyip kafasini sallarken boynu kesilecek demis.


TEMEL’İN İNEĞİ

Temel’in inegi hastalanmis. Komsusu Cemal’e gitmis. – Ula inegun hastalandugunda ne vermistun? – Tuz ruhi… – Eyi…… Temel ertesi gun kosa kosa geri donmus… – Ula inegum oldi… – O zaman benimci de olmisti…
SUDA KALMA YARIŞMASI

Temel,Dursun,Cemal suyun altında en çok kalma yarışması yapıyorlarmış.Dursun 15 dakika,Cemal 10 dakika durmuş çıkmışlar. 10 saat olmuş 20 saat olmuş Temel in cesadi karaya vurmuş.Dha sonra Fadimeye baş sağlığı dilemişler.

-“Üzülme”diye tesellietmek istemişler.

Fadime:
-“Önenli değil yarışı kazandı ya önemli olan o”demiş.


TEMEL’İN KAYNANASI

Temel bi gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. N’oldu diye sormuşlar. Temel :
-Kaynanamı gömdük. Kahvedekiler: -Iyi de bu halin ne? -Biraz direndi de.

 

TEMEL UÇAKTA

Temel uçakla Trabzona gidecekmis.Oturmus bir yere rasgele… Asil yer sahibi gelmis;
Yer sahibi: Beyfendi burasi benim yerim kalkarmisiniz? Temel: Hayir Yer sahibi : Beyfendi burasi benim yerim kalkin Temel: Hayir Yer sahibi gider hostese basvurur. Hostes: Beyefendi burasi sizin yeriniz degil kalkarmisiniz lütfen Temel: Kalkmam Hostes çare bulamayinca kaptana basvurur. Kaptan, Temel’in kulagina bisey fisildar ve Temel gecer arka tarafa oturur. Herkes hayret etmis biz bu kadar ugrastik alkmadi acaba Kaptan nasil kaldirdi bunu.Dayanamayıp sormuslar kaptana: Kaptan: Dedim ki Burasi Trabzon’a Gitmez


TEK ASKER

Manevra varmış.Temel elde tüfek yerde yatıyormuş.Komutan gelip sormuş : -Düşman önden gelirse ne yaparsın Temel? Temel cevaplamış.Şu yandan, bu andan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan.Temel bunları da cevaplamış. Komutan en sonunda : -Ya düşman tepeden gelirse,deyince. Temel dayanamamış ve : -Habu memleketin tek askeru ben miyum komitanum daa!


OTELCİ TEMEL

Otelci Temel’in kapisini bir gece bir ispanyol asilzedesi çalmis. * Odaniz var mi?

* Kimsunuz? – * Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo. * Haa, pu katar usagu alacak yerum yok!

TREN
Temel bir gün tren kullanirken treni devirmis, 400 kisi ölmüs. Amiri sormus “Oglum nasil oldu ?”, demis. Temel “Tren rayina bir adam çikti, onun yüzünden oldu.”,demis.

Amiri “Oglum ezseydin o adami da 400 kisi ölmeseydi ,”demis. Temel de “Ben de öyle düsündüm , adam raydan çikinca onu ezmeye çalisirken tren devrildi “, demis.
SAHTE DOLAR

Marketin birine bir turist gelmis bir seyler almis, sonra türk parasi çikaramamis dolar uzatmis kasadaki adama. Adam para sahte mi degil mi diye kuskuya düsmüs. aranin orasina burasina bakmis. Evirmis çevirmis anlayamamis sahte olup olmadigini. Bakmis böyle olmayacak parayi sirada bekleyen Temel’e uzatmis. ‘Bir de sen bak hele’ demis. Temel paranin bir altina bir üstüne bakmis sonra masanin üstüne atmis ve ‘bu para sahte’ demis. Herkes sasirmis, nasil anladin bu kadar çabuk demisler.

Temel de: ‘Bunun üstünde Atatürk resmi yok’ demis.

SU DERİN Mİ?

Temel, dere kenarinda oturuyormus. Oradan jeeple geçmekte olan bir adam suyun derin olup olmadigini sormus. Temel: – Derin degildir geçebilirsin demis. Adamda Temel’e güvenerek suya jeepiyle girmis. Jeep bir anda sulara gömülmüs. Kan ter içinde sudan çikan adam Temel’in yakasina yapismis: -Hani derin degildi ulan. Temel : – Abi vallahi benim suçum yok,demin bir ördek geçiyordu su beline geliyordu.
PARAŞÜT
Temel ile Dursun parasüt kursuna yazilir ve hafta sonlari egitim görmektedirler. Aradan aylar geçer ve egitim tamamlanir. Yapilacak bir gösteri için prova yapmaktadirlar. Uçaktan atlarlar lakin Dursunun parasütü açilmaz, Temel sorar “Dursun, parasütün açilmadi ne düsünüyorsun?”. Dursun : “Önemli degil ya demis, gerçek degil ki prova yapiyoruz.”.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİ

Temel ismini degistirmek için mahkemeye basvurmus. Hakim demis ki: “Ne var oglum niye ismini degistirmek istiyorsun? Hem senin ismin ne bakalim ?” Temel cevap vermit : “Temel Kiç”. Hakim : “Tamam o zaman degistirmekte haklisin, yeni ismin ne olsun istiyorsun?” Temel : “Dursun Kiç” olsun demis.

TEMEL İNGİLTERE’DE

Temel Ingiltere’ye gitmis, arabasiyla otobanda giderken bir anons duymuş

(fikra bu fikra, Temel Ingilizce’yi nerede ogrenmis deme): – Delinin biri ters yonde gidiyor, dikkatli olun! Temel: – Hangi biri hangi biri, bu Inciluzlarin hepsi deli hepsi deli!
YILAN
İki laz yılan olan Temel le Idris yolda gidiyorlarmis. Birden Temel Idris’e dönüp :

– Ula Idris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu diye sormus. Idris sasirmis – Ula ne oldu gene demis.

Temel de : – Ula biraz önce dilimi ısırdim da,demiş
FİTİL
Temel ishal olmuş, gittiği doktor da “günde iki defa fitil” salık vermiş. Temel fitilin asıl kullanım şeklinden habersiz olduğundan, hap gibi yutmuş, ve tabii ki daha kötü olmuş. İkinci defa gittiği doktor ona günde üç defa fitil vermiş, Temel daha kötü olup da doktora üçüncü defa gidince doktor şüphelenip sormuş: “Siz yoksa bu fitilleri hap gibi yutuyor musunuz?” Temel kızmış, “Yok, bi tarafıma sokuyorum.”
AVCI TEMEL

Dort kisilik avci grubu, tecrubeli avci Temel’in onderliginde ormanda ilerlemekte. Karsilarina kucuk bir delik cikar.Temel: `Yatin yere,tavsan deligi !’ Butun avcilar yere yatarlar. Gercekten bir muddet sonra delikten tavsan cikar. Avcilar hemen vururlar.Tekrar yurumeye baslarlar.Bir sure sonra buyukce bir delik cikar karsilarina. Temel : ‘Yatin yere, tilki deligi!’ Yatarlar. Biraz sonra tilki cikar.Onu da vururlar.Tekrar yola duserler.Bu defa daha buyuk bir delik cikar. Temel : `Yatin yere, ayi ini !’Yere yatarlar ve cikan ayiyi vururlar.İyice keyiflanan avcilar yurumeye devam ederler. Kisa bir zaman sonra kocaman bir deligin basinda dururlar. Acemiler hep birden Temel’e bakar.Temel : ‘Usaklar ne cikacagini bilmiyorum.Ama yatin yere,ne cikarsa bahtimiza!’ . . . Ertesi gun gazetelerde :`Dort avci tren altinda can verdi…’

 

SİNYAL
Temel’e bak bakalım arabanın sinyalleri çalışıyor mu, demişler.

– Çalisayi, Çalismayi, Çalisayi, Çalismayi…..
ÇİRKİNLİK
Cemal Temel’e evlenmesi için kiz öneriyormuş. – Senun yerinde olsam o cizla çözü kapalu evlenurdum.  Neden, o kadar çirkin midur, diye sormuş Temel.
PARANOYA
Temel ailesi yürüyerek bir yere giderken Temel yerde muz kabuğu görmüş,
– Ha uşaklar Tikkat edun, pirazdan yine tuşecağuz, demiş.

 

 

NİŞANLILIK
İkisi de yetmiş yaşlarında olan Temel ile Fadime kendilerini bildi bileli nişanlıymışlar.

– Artık evlenmeliyiz, demiş Fadime. – Amaan, cim alayi pizi bu yastan sonra, diye cevap vermiş Temel.
KELLİK
Temel’in karisi Fadime çok kıskançmış. Temel’in elbiselerini kontrol eder saç bulursa cıngar çıkarırmış. Bir gün Fadime saç bulamamış, yine cıngar çıkarmış: – Uyy Temel, şimtu kel karularla mi oynaşaysun?
TRAMPLEN
Temel : – Yüzme havuzuna cittim, peni attilar demiş. Nedeni sorulunca: – Havuza işedum, demiş. – Amaan herkes işiyor, seni niye kovdular, denince Temel şöyle cevap vermiş: – Tramplenden işedum.
ISLAKLIK
Temel ne zaman balığa çıksa, pantalonunun paçaları ıslak dönermiş. Niye diye sormuşlar.  – Paluk tutarken sikilayrum, Sigara içeyrum. Pitince sigarami tenize  atip pasip söndüreyrum.
BEKLENTİ
Temel’e hani sen güzel bir dulla evlenecektin, ne oldu diye sormuşlar.
– Kocasının ölmesinu pekleyrum, demiş.
İŞGÜCÜ
Temel arkadaşlarıyla çukur açıyormuş, bir grup da çukurları kapatıyormuş.
Ne yaptıklarını soranlara Temel şöyle cevap veriyormuş, – Bir grup daha vardı, onlar da fidan dikiyordu, bugün celmedular, piz de pizim isler ceri kalmasun diye çalişayruz.


BAKIŞ

;Temel otobüse binmiş. Sormuşlar, – Ne yaptın, pilet aldın mi? – Piletci sankim pilet almamuşum gibi paga manali manali paktu. – Peki sen ne yaptın? – Pen de sankim pilet almişum gibi ona manali manali paktum.
SEMPATİK
Temel Cemal’e anlatıyormuş: – Bi herif bana çok sempatiksiniz dedi. – O ne demektir?
– Pek de pilmeyrum ama, her ihtimale karsi furdum oni.
CEHENNEM
Temel ölmüş, cehenneme gitmiş, sille tokat karşılamışlar. – Poyle yaparsanuz sonra Hiç cimse çelmez, demiş.

 

KASKET
Temel başındaki kasketi gösterip, – Bu kasket penu on yas gençlestirdu, demiş.
– Kaç yaşindasun, diye sormuş Cemal. Temel, – Kasketli mu, kasketsiz mu, diye yanıtlamış.
ÖNLEM ALMAK

Cemal ile Temel askerde beraber nöbet tutarlarken, komutanları bir bakmış
Cemalin elinde bir mektup, okuyor. – N’apıyorsunuz, demiş. Temel: – Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo pağa. – Peki Cemal’in kulaklarındaki pamuk ne? Temel: – Mektubu tuymasin diye….


GÖREV

Cemal çok kumarbazmış, bir gün kahvede ölmüş. Karısına anlatacaklar. Temel bu görevi üstlenmiş. – Cemal kayıp, demiş Cemal’in karısına- Cehennemin tipine citsun, demi? Cemalcin karısı. Temel gayet sakin: – Cittu, demiş.

 

FARK
Temel’e sormuşlar, – Evli kadın ile dul kadın arasında ne fark vardur? – Tul kadın kocasının nerede olduğuni piliy, evli kadın pilmiy.


HASAN

İri yarı bir adam kahveye girmiş. – Hasan cimdur? – Penum, demiş adamın biri.

Adam bu adamı bir güzel pataklamiş ve yüzünü gözünü kan içinde bırakmış. Sonrada çekip gitmiş. Adam gittikten sonra dayak yiyen adam başlamış gülmeye. Kahvedekiler şaşırmış ve hemen sormuşlar: – Ya o kadar dayak yedin, yüzün gözün kan içinde. Ne diye durmuş gülüyorsun simdi. – Penum adim Hasan teğul Temel, nasıl kandurdum o enayi adamı ama….


MAZERET

Temel askerliğini yapıyormuş. Bölükte kırk ere izin vermişler. Geç kalırlarsa çadır hapsi var, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedilecekler. Kırk kişiden otuz dokuzu da geç kalmış, hep ayni mazeret: – Atla istasyona celeydum. At catladi, tren kaçtı, geç kaldum. Derken kırkıncı da tamamlanmış, Temel’e sıra gelmiş. – Senin de mi atin çatladı, diye sormuşlar. – Hayır, demiş. Yoldaki otuz dokuz at leşini geçemedum.
VERDİNİZ Mİ?

Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş.Tabii bunu gören polis temeli durdurmuş. Polis: – “Ehliyet ve ruhsat beyfendi!” Temel: – “Verdunuzda mi isteysunuz..”
İDRAR TAHLİLİ

Temel hastaneye gitmektedir. Girişte birinin ağladığını görür. Yaklaşır ve sorar: – “Hayrola hemşerim! Neden ağlıyorsun?” Adam: – “Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler!” der. Temel daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlar. Bu sefer susan adam, Temel’e sorar: – “Hemşerim, sen niye ağlamaya başladın?” Temel: – “Ben” der, “idrar tahlili yaptırmaya geldim.”


SIKINTI

Temel İngiltere’ye gitmişti. Arkadaşları Temel’e: – “İngilizce bilmezdin İngiltere’de çok sıkıntı çektin mi?” demişler. Temel: – “Hayır, sıkıntıyı asıl İnciluzlar çekti…”

 

2 KERE 2

İlkokulda öğretmen Temel’e sormuş. “İki kere iki”.. Temel düşünmüş ve cevap vermiş: “10!” Öğretmen kızmış: – “Oğlum iki kere iki dört, bilemedin beş eder; nerden on edecek!”

 

UZAKLAŞTIK
Temel ile Dursun bir gün ava gitmişler. İri bir geyik avlayıp geri dönerlerken çok ağır olan geyiği birer boynuzundan beraberce tutarak köylerine doğru yola koyulmuşlar. Köye beşyüz metre kala köyün yaşlılarından biri ile karşılaşmışlar. Adam geyiği görüp Temel ile Dursun’u tebrik ettikten sonra geyiği böyle taşımaları halinde etinin sertleşeceğini söyleyerek kuyruğundan çekerek taşımalarını önermiş. Temel ile Dursun da kuyruğundan çekerek taşımaya başlamışlar. Bir süre sonra çok yorulmuşlar ve Dursun Temel’e dönüp : – “Ula Temel biz yine eskisi gibi taşısak iyi olur. Baksana köyden epeyce uzaklaştık…”
ÖKSÜRÜYORUM
Temel dahiliyeciye gitmiş. Doktor ona neyinin olduğunu sormuş. – “Öksurayrum”, demiş Temel. – “Ne zamanlar öksürüyorsun?” – “Tuvalette oturuyurken kapiyu tiklattiklari zaman”, demiş Temel…
İÇKİ İSTEYEN LAZ

Temel otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.. ‘Ulan’ diyor, “Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba?” Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. “Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar”.. “Bana bir rakı, yok” diyor “böyle de anlarlar”. “Bana bir bira.. tamam” diyor “böyle iyi.. anlamazlar”. Ve aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor: – “Barmen bana bir bira”. Barmen Temel’i biraz süzdükten sonra soruyor: – “Birader sen laz mısın?” Temel: “uuuy nasil anladın” diyor: – “Burası resepsiyon bar karşıda..”
ŞOFÖRSÜZ GİDİYOR

Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu. Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve alt kattaki Dursun’u aradı: – “Tursun, orada durum nasıl?” – “Hüç… Bizim şoför uyumuş, otobüs öylece gidiyor.” Temel: – “O da bir şey mi? Bizim katta hiç şoför yok. Otobüs şoförsüz gidiyor.”

 

3 KİŞİ

Temel Amerika’da trafik polisidir. Bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur: – “Dur, ceza yazacağım.” – “Ceza mı? Yazamazsın.” – “Haçan nedenmiş o?” Papaz gülerek cevap vermiş: – “Benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem var.” Temel hemen atılarak: – “Uy da, yazacuğum. Bisiklete üç kişi bineysun!..”
TRABZON’A GİDER

Temel uçakla Trabzon’a gidecekmiş. Oturmuş bir yere rastgele. Asıl yer sahibi gelmiş: – “Beyfendi burası benim yerim kalkar mısınız?” – “Hayır.” – “Beyfendi burası benim yerim kalkın.” – “Hayır.” Yer sahibi gider hostese başvurur. – “Beyfendi burası sizin yeriniz değil, kalkar mısınız lütfen?” – “Kalkmam.” Hostes çare bulamayınca kaptana başvurur. Kaptan, Temel’in kulağına bir şey fısıldar ve Temel kalkar, arka tarafa oturur. Herkes hayret etmiş durumdadır, “biz bu kadar uğraştık kalkmadı acaba kaptan nasıl kaldırdı bunu” diye. Dayanamıyorlar, Kaptan’a soruyorlar: – “Dedim ki burası Trabzon’a gitmez..”
2 TÜP GEÇİT

İstanbul’a tüp geçit yapılması için ihale açılmış.. Amerika, Japonya vs. hepsi teklif vermiş, 10 milyar, 20 milyar dolarlar… Bizim Temel’le Dursun ise 10 bin dolarlık bir teklif getirmişler.. Komisyon gitmiş Trabzon’a; Temel’le Dursun’u görmeye.. Demişler ki, “ihaleyi size vereceğiz, anlatın bakalım projenizi?” Temel başlamış anlatmaya… – “Ben gidicem Anadolu yakasına başlıycam denizin altından kazmaya, İdris de gidecek Avrupa yakasından kazacak. Denizin altında ortada buluşucaz.” Yetkililer sormuş: – “Peki ya hiç buluşamazsanız ne olcak?” İdris de bu sefer atılmış: – “O zaman bir tüp geçit fiyatına iki tüp geçit yaptırmış olacaksınız…”

 

GECEYİ BURADA GEÇİRECEĞİZ

İki Karadenizli uçağa binmiş. Uçak havalandıktan sonra uçağın motorlarından biri bozulmuş. Pilot anons etmiş: – “Uçağımızın bir motoru bozulmuştur. Telaşa gerek yoktur”. Aradan çok geçmeden ikinci motor da bozulmuş. Pilot anons etmiş: – “Uçağın ikinci motoru da bozuldu….”. Temel Dursun’a dönmüş: – “Tursun desene geceyi burda geçireceğiz.”
YUNUS BALIĞI

Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel’e: – “Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?” Temel biraz düşündükten sonra: – “Yunus balığı olayım”, demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: – “Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?” Temel masum bir şekilde cevaplamış: – “Yüzme bilmiyordum, boğuldum!”

 

O AFRİKA’DA BEN BURADAYIM

Temel bir gün dertli dertli içiyormuş meyhanede. – “Ne bu hal”, demiş Dursun. – “Boşver” demiş Temel de. Dursun ısrar etmiş “biz arkadaş değil miyiz?” diyerek. Temel dayanamamış: – “Ama kimseye anlatma.. Hani ben bir zaman Afrika’ya gitmiştim ayı avlamaya?” – “Hatırladım bayağı da dönmemiştin” demiş Dursun… – “Günler sonra buldum en sonunda avlayacak bir ayı ama tam ateş edecekken tüfek bozuldu. Ben de kaçarken uçurumdan aşağı düştüm.” – “Eeeee” demiş Dursun “Sonra…” – “Her tarafım kan revan içinde, komaya girmişim. Sonra ayı beni yuvasına götürdü. Yaralarımı yaladı, balla, sütle besledi beni, iyileştikten sonra da bana tecavüz etti aylarca” demiş. – “Buna mı üzülüyorsun, takma kafanı yaa bak bu kadar zaman geçti. Çoluk çocuğa karıştın, mutlu bir hayatın var” demiş Durmuş. Temel: – “Bu da hayat mı be birader… O Afrika’da ben burda..”
ÇUKUR İŞİ

Temel bir grup arkadaşıyla çukur açıyormuş.Bir başka grup da gelip çukurları kapıyomuş. Adamın biri çok merak etmiş ve ne yaptıklarını sormuş.

Temel: -Bir grup daha fardu, onlarda fidan dikeydu, bucün gelmeduler, piz de pizim işler geri kalmasın diye çalişayruz…

 

FİRAR
Ufak bir suçtan hapse düşen Temel’in koğuş arkadaşı sık sık hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı,sonra kolu,eli…Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle: -Uy!Hemşerim sanmaki anlamayrum,bağa öyle geliyoki galiba sen kısım kısım firar edeysun…
İŞARET
Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi ?- Evet kayığa işaret koydum- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak ?!
PAÇA
Adamın biri Karadeniz’i gezerken bakmış bir köyde bütün koyunlar üç bacaklı. Merak etmiş ve arabasından inip çobana sormuş niye koyunlar böyle diye. Bunun üzerine çoban:- Canımız her paça istediğinde koca koyunu kesecek değildik herhalde…
YASSI TAVUK

Karadeniz’i gezen bir adam yolda aniden önüne çıkan tavuğu ezmiş. Hayvanı ezdiği için üzüntü duymuş ve gidip sahibine en azından parasını vermek istemiş. Almış tavuğu ve hemen oradaki köye gitmiş. Elindeki tavukla kahveden içeri girmiş ve :

– Afedersiniz; ben hemen köy dışında bu tavuğu ezdim. Sahibini arıyorum, en azından parasını vereyim diye. Acaba bu tavuğun sahibi kim ? Bunun üzerine hep beraber tavuğa bakan Lazlar – Hemşerim sen yanlış geldin. Bizim köyde böyle yassı tavuk bulunmaz.
PRO

Lazlar kahvede otururken bir arkadaşları içeri girmiş :- Temel, ineklerinden pipo içen var mı ?- Yok- O zaman ahırın yanıyor.
BOYACI LAZ

Laza karayollarını boyama işi vermişler. Laz başlamış çalışmaya. İlk gün tam 200 metre boyamış. İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Lazı çağırmış:- Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ?- Ben yine iyi çalışıyorum- İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın.- E… haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı, sonraları çok vakit almaya basladı.
DOĞAN IN YENGESİ

Temel ormanda agaç kesiyormus, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Temeli bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar… Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış, Dursun;-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş, Temel de anlatmış; – Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan ı taniyruuum, ne de yengesuni..

 

AKROBAT TEMEL

Temel marangoz ama ne marangoz mesleğinin zirvesinde derken trabzona dünyanın en büyük sirki geliyor çadır direğini dikmek içinde usta bir marangoza ihtiyaç var arayıp soruşturuyorlar en iyi usta olarak temeli tavsiye ediyorlar temel sirke gelip ne iş yapılacağına bakıp takımlarını alıp geliyor ve direğin üstüne çıkıp başlıyor direği yere çakmaya bu sırada sirkin patronu aşağıdan temeli seyrediyor derken temel birden havada iki parande üç salto atarak yere iki ayağının üstüne ve ellerini bacağının yanlarına vurarak sağlam bir şekilde düşüyor bunu gören patron içtiği puroyu yutuyor ve koşarak temelin yanına gelip aynı hareketi yapmasını ve bunun karşılığında ise çok büyük para kazanacağını anlatıyor temel ise kesinlikle olmaz diyor patron gene aynı hareket için para ve 20 senelik ip canbazlarının bile bu hareketi yapamadığını anlatıyor adam ısrar ediyor temel kabul etmiyor adam gene ısrar temel en sonunda adamın kulağına eğilip ula hemşerim benim her sefer aynı hareketi yapmam için direğin tepesinde aletin başına mı vurmam lazım.
DENEME ATLAYIŞI

Temel ile tursin askerde eğitimlerini paraşütçülük üzerine yapıyorlardı.

Komutan: Bu bir deneme atlayışıdır, şimdi herkes sırayla atlayacaktır sonra aşağıda buluşma yerine gidip diğerlerini bekleyecektir, eğer paraşüt açılmazsa fazla telaş yapmayın ikinci paraşütü deneyin der ve herkesi teker teker atlatır. Temel birinci paraşütü çeker açılmaz o anda ordan geçen Dursuna bağırır:- Ula Tursun paraşüt açilmiy der. Dursun soguk bir kanlılıkla yedeği çek der. Temel onuda dener oda açılmaz. Temel Dursuna yine bağırır:- Ula yedeğide çektum oda açilmiy, galiba yere çakilip öleceğum Dursun der. Dursun Temeli şöyle bir süzer ver derki:- Ula Temel hiç korkma haçen bu sadece denemedur.

 

DÜŞÜŞ
Temel, New York’taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış… 52, 51, 50, 49, 48… Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2… Ve 1’inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:- Sağa çok şükür Tanrum, haburaya kadar sağ sağlim celduk… Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz.
SAHİPSİZ
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel’e sordu:
– Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?- Sahibi yok sanmiştum…          –

Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın? – Mezarluğun önine parketmiştu da…
DAVET
Temel Fadimeye demiş ki; “Fadime, bu akşam bize gel. Evde kimse olmayacak.”Fadime akşam gelmiş kapıyı çalmış çalmış kimse açmamış..
KURU SAÇLAR

Temel duş almaya girer, şampuanı saçlarına boşaltıp ovalamaya başlar. Sırtını keselemeye gelen annesi sorar :- Oğlum kafanı ıslatmıyacak mısın ?..Temel cevap verir : – Yok anne bu şampuan kuru saçlar izinmiş !.. Bizim Temel birgün elinde bir çantayla havaalanına geliyor. Havaalanındaki güvenlik alanından geçerken tarama yapan alet alarm veriyor, bunun üzerine güvenlik görevlisi Temel’e soruyor:                 -Çantanızda ne var. Temel: – Kuş yemi var diyor.Gorevli: – O zaman bir daha geçin bakalım diyor ve Temel tekrar geçiyor ama alet yine ötüyor bunun üzerine görevli Temel’e çantasını açmasını söylüyor ve Temel çantayı açınca görevli çantada mücevher, altın, saat gibi değerli şeylerin olduğunu görüyor ve Temel’e soruyor:
– Hani kuş yemi vardı çantada? Temel: – Valla ben bunları götürüp kuşun önüne koyuyorum ister yer ister yemez…
SAYI
Temel bir konferansta konuşma yapıyormuş: “İnsanlar üçe ayrılır. Sayı saymayı bilenler ve bilmeyenler.”
SÜRPRİZ
Temelle dursun bir gün sinemaya giderler filmde bir at yarışı sahnesi vardır ve temel dursuna sorar.-iddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur. dursun; -oldi benda 2. ata oynayrum iddayı temel kazanır ve temel dursunun 5 milyonunu alır ertesi gun temel dursunu arar . -dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmiştum vicdanum rahat etmedi onun içun aradum.dursun; benda seyretum temel; o zaman niye 2. ata oynadun dursun; süpriz oynadum olum
25 SENT

Temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı..Pastacı çıraklığı ile alışdığı hayata, pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye’nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı.. Bir gün karısına “Paraları mezara götürecek halimiz yok. Kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim” dedi..”Bizim oradaki hemşerilerle konuştum… Herseyi iyice öğrendim. Kaliforniya’ya gideceğiz. Kazandığım para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar…”Temel, neyi var, neyin yok sattı. Paralarını dolara çevirdi. Bir milyon doları olmuştu. Karısını yanına aldı. Uçağa bindi.. Los Angeles’e uçtular birgün… Uçsuz bucaksız Nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. Las Vegasa zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar. Uçak şirketi görevlileri” Buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. Yalnız bu kentin Las Vegas olduğunu unutmayın. Kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza..” derler.. “Kumar mı” dedi, Temel, karısına..”Kumardan kazanmayı düsünen kafayı yemiş olmalı… Allah göstermesin..” Ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı. Arkası çorap söküğü gibi geldi.Temel herşeyini rulet masasında biraktı. Rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. Hızla tuvalete koştu. Tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel’de metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. Temelin başına gelenleri anlamıştı. Temel”çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size ödeyeceğim” dedi. Kartı aldı, cebine attı.. Tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..Çıktı..Elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, Tek Kollu Canavar çıktı.Parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı …Alet boşaldı adeta.. Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. Bunlari fişe çevirdi, rulet masasına döndü..Gerisi peri masalı.. İki saat içinde tam 2 milyon dolari olmuştu. İki ay sonra yeni Kalifornıyalı Temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını farketti. Elinden gelen tek iş pastacılıktı.Parası da vardı. Bir pastane açtı. Pastaları öylesine tutuldu ki, önce Los Angele’e, sonra Kaliforniya’ya, sonrada tüm Amerika’ya yayıldı,Temel Pastaneleri… Bir kaç yıl sonra, Temel, Amerika’nın en zengin adamları arasına girdi. Temel Pastaneleri’nin onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. Şirketin en gözde elemanları ile, ünlü konuklar bir araya geldiler. Temel yemeğin sonunda konusma yapmak için kürsüye çıktı.. Tüm başına gelenleri anlattı.. “Bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse Amerika’daki her taşın altına bakacağım..” Şirketin genel müdürü sordu: “Ama Temel bey, size 25 sent borç veren adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz… Adı, adresi sizde olmalı zaten..” “Bana 25 sent veren umurumda değil” dedi temel.. “Ben,tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!..”

 

GEBER ULA

Temel ile Dursun hararetli bir şekilde iddialaşırlar.Temel: – “Ula Dursun ha pen pu pinanun çatusundan pi pardak suya paluklama dalarum daa.” Dursun: – “Nah alarsun ula imkanu yoktur”Vardır yoktur bir milyarına iddiaya girer kafadarlar. Temel gider bir bardak su getirir ve kaldırıma koyar.-“Iyi izle ula” der “Nasul dalacam hamsi cibi” Dursun ise hala Temel’i umursamamakta, dalgasını geçmektedir. Temel catıya çıkar Dursun’a seslenir:-“Ula Dursun iyi izleyesun ha celeyrum!” ve kendini boşluğa bırakır. Tam yere üç beş metre kala Dursun yerdeki bardağa bir tekme sallar:

“Geber ula ..pne Temel”
ÜÇ DİL

Temel ile Dursun Sultanahmette gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar.
Turist ingilizce,almanca,fransızca sorar fakat bizim lazlar anlamaz…

-Ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti, der Temel, Dursun: -Ula neye yarayacakki bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamıyo
DEDİĞİ DEDİK

Temel ile Cemal tuttukları balığın dişi mi erkek mi olduğu konusunda iddialaşmış. Temel çözüm önermiş.- Yüzbaşıya soralım. – O ne pilir ki?- Ama dediğu dediktur.
TEMELİN SIRRI

Taka kaptanı Temel Reis yıllardır her sabah kasasını açar ve çıkardığı bir kağıt parçasına dalgın dalgın bakarmış. Sora onu dikkatle kasaya koyar ve kimseye emanet etmediği anahtarıyla dikkatle kilitlermiş. Tayfa merak içindeymiş, define haritası falan zannediyorlarmış. Bir gün Temel Reis ölmüş. Anahtarı koynundan alıp sararmış kağıdı çıkarmışlar. Şöyle yazıyormuş: ‘Sancak sağ, iskele sol.’
İSTİKAMET
Temel trene binmiş, Kontrol gelmiş, biletinin İstanbul’a olduğunu, trenin Ankara’ya gittiğini söylemiş. Temel kendinden emin, – Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi, demiş.
TEKNOLOJİ
Temel Eskişehir’den Ankara’ya gidecek bir trene binmiş. Karşısındakine nereye gittiğini sormuş, İstanbul’a gittiğini öğrenince, – Teçnoloji ne çadar celişti, pen purada oturayrum Ançara’ya, sen çarşumda oturaysun İstanbul’a cideysun.
N’OLDİ?
Temel ölmüş. Mezar taşında şunlar yazılıymış:’Öleceğim dedum dedum Inanmadunuz. N’oldi?’
SİYAH VE BEYAZ

Temel ile İdris bir gün 2 tane at almışlar. Ancak bir tane ahırları varmış iki atı da aynı ahıra koymuşlar. Temel demiş ki: – yaw İdrus, biz ha punlari kariştiriruk. Pen penumkinin yelesini kesayum daa – Ha çan temamdur, diyor İdris. Aradan bir iki gün geçiyor. Bir de bakıyorlar iki atında yeleleri kesik. Temel hemen olaya el koyup, – Ulu uşağum baksana daa. İkusinin de yeleleri kesuktur. Pen penumkinin kuyruğunu kesayum, haçan sen kesmeyesun. Temel kendi atının kuyruğunu kesiyor. Bir iki gün sonra yine bakıyorlar iki atında kuyrukları kesik. Temel de İdris de hayvanların bir taraflarını kesmekten bıkıyorlar sonunda Temel bir çözüm söylüyor: – Uşağum İdrus cel piz şöle yapalum. Siyah olanı sen al beyazı ben.
“U” HARFİNİN SAKINCASI

Karadenizli vapur acentasına gitti: ‘Biz vapuru kaçirduk, başka vapur bulur mısunuz?’ dedi. ‘Kaç kişisiniz?’, ‘Yediyuz.’. Acenta yetkilisi bu kadar müşteriyi kaçırmamak için hemen yeni bir vapur istedi. Vapur geldiğinde Karadenizli ve arkadaşları rıhtımda toplanmışlardı. Ama nedense fazla kalabalık değillerdi. Görevli sordu: ‘Hani yedi yüz kişiydiniz?’. ‘Doğridur, işte pir, içi, uç, dort,peş, altı, yedi. Toplam yedıyuz daa..’ dedi Karadenizli. Kafası attı acenta yetkilisinin. Karadenizliyi bir güzel dövdü ve: ‘Eğer, bir daha (i) yerine (u) dersen, canına okurum…’ dedi. Aynı Karadenizli birkaç gün sonra bir bakkala gitti. ‘Bana bir mım verin…’ dedi. Bakkal anlayamadı, birkaç kez tekrar ettirdi, sonra eliyle göstermesini istedi. Karadenizlinin işaretine bakınca: ‘Yooo, o mım değil mumdur.’ dedi. ‘Olsun, mım demek, dayak yemekten iyidir.’ dedi Karadenizli.

KULAK
Bizim marangoz Temel, ahşap bir binanın restorasyonunda çalışmaktadır. Elinde testere ile ikinci katın iskelesinde çalışırken görünmez bir kaza meydana gelir ve testereyi kaydırarak bir anda yanlışlıkla kulağını keser. Kulak da aşağıya düşer. Kulağını görmek ümidiyle aşağıya bakar ve orada çalışan işçilere seslenir: ‘Hey beyler aşağılarda bir kulak gördünüz mü?’ Şaşkın işçiler şöyle bir etraflarına bakarlar ve kanlar içinde bir kulak bulup bizim Temel’e gösterirler: ‘Bu mu?’ Temel aşağı doğru eğilip gözlerini kısar: ‘Yok yav, benimkinin arkasında kalem olacaktı’.

 

MANALI BAKIŞ

Temel otobüse binmiş. Sormuşlar,

– Ne yaptın, pilet aldin mi? – Piletci sankim pilet almamuşum gibi paga manali manali paktu. – Peki sen ne yaptın?- Pen de sankim pilet almişum gibi ona manali manali paktum.
PARLAK FİKİR

Trabzonlu imamlar ile Rizeli imamlar her hafta halı saha maçı yaparlar. Nedense her defasında Rizeli imamlar kazanır. Trabzonlu imam temel arkadaşlarına

-Uşaklar, haçan bu maçlar boyle citmiyi… Dursun -Haçan napalım da der -Aklima parlak bir fiçir celdu da… -eee -Haçan bizim Tirabzonsiporlu hami’ye ciydurelim cüppeyi saruğu bu bizim merkezcaminin imamı diye yutturalum daTemelin bu parlak fikri herkesce kabul edilir.Hami alınır ve deplasmana gidilir… Dönüşte sorarlar… -Haçan ne oldi maç da? Temel: -Yenildük… içi-bir (2-1)-Haçan cine mi? peçi golleri çim attu?- Bizimçini Hami hoca attu, onlarınçini Del piyero hoca ile Roberto karlos hoca
VURDUK ONİ

– Babam öldü, demis Temel. Ilyas sormus: – Neden öldü? – Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü. – Eyvah parçalandi mi? – Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi apartmana yöneldi. – Apartmana mi çarpti, nasil oldu? – Yok, karsi apartmanın balkonunda çamasirlar asili idi.Çamasir ipine vurup fabrikanin bahçesine düstü. – Orada mi öldü? – Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düsüp havalandi yeniden… – Peki sonra? – Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk oni.
ORUÇ

Dursun Temel’e sormuş- Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun? Temal – 100 tane demiş.Dursun – Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demiş. Bu espri Temel’in çok hoşuna gitmiş. Yolda Cemal’i görmüş ve hemen sormuş- Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun ?Cemal – 50 demiş. -Ha uşağum 100 deseydun sana müthiş bir espiri yapacaktum demiş.
SÜPER
Temel arabayla giderken bakmış benzini bitiyor. Hemen en yakın benzinciye girmiş, pompanın yanında durmuş, arabadan inip benzin deposunu açmış, başlamış işemeye. Temel’in işediğini gören pompacı”-Ya sen ne yapıyorsun, bu yaptığın normal mi?”. Temel “yooo Süper.”
PİYANO
Temel Laz olduğu için kendinden nefret ediyormuş. Amerikaya gitmiş ve birçok ameliyattan sonra burnunu düzelttirmiş, iyi şekilde İngilizce öğrenmiş ve meşhur bir piyanist olmuş. Birgün büyük bir topluluğa konser verdikten sonra seyircileri selamlarken ön taraftan bir ses duymuş:-Helal sana hemşerum, çok iyi çalayusun da!
Temel: – Benim Laz olduğumu nereden anladın yahu. Halbuki Lazlara benzememek için bir sürü ameliyat oldum. – Nasıl anlamayayım, demiş adam. Bütün piyanistler otururken sandalyeyi kendilerine çekerler, sen ise sandalyeye oturup piyanoyu kendine çekeyusun.
AKVARYUM
Temel bir gün bir hayvanat bahçesine gitmiş. Akvaryumların yanında birini görmüş. Adam elini akvaryumun neresine götürse balık da takip ediyormuş. Temel sormuş:

– Ula bu nası oliyi?Adam: – Her zaman daha zeki olan yaratıklar kendinden daha az zeki olanları yönetebilirler demiş.Adam oradan uzaklaşmış. Bir kaç dakika sonra geldiğinde bir de ne görsün? Temel kafasını akvaryuma sokmuş ağzını balıklar gibi bir açıp bir kapatıyor.
ECZANE
Temel eczacılık fakültesini bitirmiş. Fakat eczane açacak parası yok, Girmiş bir eczaneye:- Beyefendi sizde soğan var mı?Adam Temel’i başından savmış.Temel bu durur mu? Hergün yeni saçma soru larla geliyormuş. Birgün eczacı Temel’e:

-Kardeşim senin derdin ne? -Burayı bana sat.Eczaci kurtulmak icin eczaneyi satmış,birkaç gun sonra Eczaneyi satan a dam içeri girmiş,Temel’e:-Siz de soğan varmı? demiş…Temel adama ‘biz de soğan var ama senin reçeten var mı?’demis…

 AVCI TEMEL

Dört kişilik avcı grubu, tecrübeli avcı Temel’in önderliğinde ormanda ilerlemektedirler. Karşılarına küçük bir delik çıkar. Temel yatın yere tavşan deliği! Bütün avcılar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar hemen Vururlar.

Tekrara yürümeye başlarlar. Bir süre sonra büyük bir delik çıkar karşılarına. Temel: “Yatın yere, tilki deliği!” Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar onu da vururlar. Tekrar düşerler. Bu defa daha büyük bir delik çıkar. Temel:” Yatın yere ayı ini”, Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. İyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar. Acemiler hep birden Temel’e bakaralar. Temel:”Uşaklar ne çıkacağunu bilmeyrum. Ama yatın ne çıkarsa bahtumuza!” Ertesi gün gazetelerde: Dört avcı tren altında can verdi…


GÜVENCE

Temel’in on ikinci oğlunu askere çağırmışlar, ondan önceki on bir tanesi askerde olduğu için Temel itiraz etmiş, – Söyleyin padişahınıza penum şeyime güvenip sağa sola savaş açmasun.


KİBRİT

Temel yolda yürürken bir kutu kibrit bulmuş. Bakmyş içinde tam dört tane kibrit var. İlk üç kibrit yanmamış. Dördüncüsü yanmış. Hah bu iyi deyip, kibriti saklamış.

 

TEMEL VE MAYMUN

Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel’in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: “Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek…” diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : “Maymunu iyi besle!”
SİNYAL
Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp duruyordu. Aynı trafikçinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak etti ve Temel’i durdurup sordu: – Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz? Temel: – Sol sinyal takıldı da..
YAVAŞLA
Temel otobanda köklemiş gazı, gidiyor… Bakmış bir tabela: “YAVAŞLA 80 km.” Hızını o an 80’e indirmiş Temel. Az sonra bir tabela daha: “YAVAŞLA 60 km.” Temel 60’a inmiş. Merakla giderken yeniden bir tabela: “YAVAŞLA 40.” – “Yolda çalışma var galiba!” deyip 40’a düşürmüş hızını. Epeyce sonra yine bir tabela: “YAVAŞLA 15 km.” Talimata uyarak 15 km.’ye düşmüş Temel. Yolun en sağından tıngır mıngır gidiyor. Ama meraktan da çatlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş: “YAVAŞLA’YA HOŞ GELDİNİZ, NÜFUS: 2500”

TEKRAR DENEYİN

Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar: – “Tekrar deneyin.” Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur: – “Tekrar deneyin.” … … … En sonunda sinirlenen Temel: – “Ula Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey çıkmadi.”
BAŞKA ASKER YOKMU

Yeni asker olan Temel’e komutanı sormuş: – “Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?” Temel heyecanla cevap verir: – “Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım.” Komutan tekrar sormuş. – “Peki, karşıdan geliyorsa?” – “Karşıya ateş açarım, komutanım.” – “Arkadan geliyorsa?” deyince komutan, Temel dayanamamış: – “Komutanım, bu ordunun benden başka askeri yok mu?”
TEMEL KARAYOLLARI’NDA

Temel Karayolları Müdürlüğünde işe alınmıştır; görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir. Temel’e bir kutu boya ve fırça verilir. Temel çizgileri çekmeye başlar. Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar; “1. gün 500 metre, 2. gün 300 metre, 3. gün 150 metre, 4. Gün 100 metre..” “Temel”, der “her gün gittikçe tembelleşiyorsun galiba?” Temel cevap verir: “Aksine amirum daha çok çalışayrum lakin gün geçtikçe boya kutusundan daha fazla uzaklaşayrum.”

 

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.